SONBAHAR
Müellifinin tasvirinde olduğu gibi
Hüznüyle-sevinciyle hazan mevsimi.
Kendine özgü gösterişiyle tabiatı etkisi altına aldı.
Baharla birlikte uyanan hayat, şimdi sisli güneşin altında ezilerek kayboldu.
Ağaçlara veda edip sağa-sola üvey evlat gibi uçuşan yapraklar,
Evrenin boşluğunda kaybolmaya yüz tuttu.
Ilık meltemler, hafiften çiseleyen yağmurlar ile yeşilliklere bürünen ağaçlar,
Sert esen rüzgarlarla pençeleşip sonunda ona boyun eğdiler.
Şarkılar derleyen ve neşeyle uçuşan kuşlar,
Saçaklar altında ve çıplak ağaçlarda düşünceye daldılar.
Öyle ya da böyle zaman geçiyor, içinde bulunduğumuz hazan mevsiminin üçüncü ayına geliyoruz.
Eylül > Ekim > Kasım
Bu vesileyle bir yazı yazmaya başlıyorum.
Kasım’ın 14 ünü ilgilendiren bir yazı.
Kasımın 14’ü önemli bir gün,
Bununla birlikte dikkatlerinizi çekmek istediğim bir rakam var.
14 ün yarısı, yani
14/2 = 7
( ‘’yedi’’yi vurguluyoruz; lakin günlük pratikte ‘’yemedi’’ği, yada ‘’ölçülü yedi’’ yi duymak isteriz!..)
Şimdilik ‘’7’’ rakamı ile ‘’yedi-yemedi’’ paradoksunu aklımızın bir köşesinde tutalım lütfen.
14 Kasım’da ne oldu? Önemi nedir?
14 Kasım, geçen yüzyılın başlarında (1921) diyabetin tedavisinde çığır açan insülini keşfeden Kanadalı doktor Frederick Banting’in doğduğu gündür.
Bu sebeple Birleşmiş Milletler 2007’den itibaren 14 Kasım Günü’nü “Dünya Diyabet Günü” olarak tanımıştır.
Diyabet, kan şekeri yüksekliği ile seyreden bir grup hastalığı tanımlar. Başlıca iki tipi vardır.
Erişkinlerde aşırı kiloyla bağlantılı olan Tip 2 diyabet ile,
Başından itibaren insülin tedavisi gerektiren ve çocuklarda sık görülen Tip 1 diyabet.
Potansiyel olarak geri döndürülebilir olan prediyabet (diyabet öncülü=gizli şeker) ile
gestasyonel (gebelik) diyabette tanımlamalarımız arasında yer alacaktır.
Diyabetin Önemi:
Yaşadığımız yüzyılın en önemli sağlık sorunlarından biridir.
Özellikle Tip 2 diyabet hızla artarak sağlımızı bozmaktadır.
Diyabetin yol açtığı komplikasyonlarının hem maliyeti çok yüksek, hem de sonuçları çok üzücüdür.
Ne yazık ki; tüm Avrupa ülkeleri içinde en hızlı artış Türkiye'de görülmektedir.
Ülkemizde yetişkin nüfusun yaklaşık yüzde 15' inin diyabet hastası olduğu tahmin edilmektedir.
Geçtiğimiz 10 yılda %100 artmıştır.
Bu artışa karşın halkın farkındalık oranı ise hayli düşüktür.
Türkiye’de yaklaşık 3 milyon kişinin diyabet olduğunu bilmediği tahmin edilmektedir.
Ailesinde diyabet hastası bulunmayan kişilerin
diyabet hakkında bilgi sahibi olma oranı ise %20-25 düzeyindedir.
Türkiye'de diyabet neden daha hızla artıyor?
Gelişen teknolojiyle birlikte ortaya çıkan:
hareketsiz yaşam,
yoğun ve stresli bir hayat tarzı,
bununla doğru orantılı olarak hızlı ve çabuk beslenme zorunluluğu
-yani "fast food" kültürü-
diyabet hastalığının artışında büyük rol oynuyor.
Ayrıca, Türk insanı teknolojinin daha çok olumsuz etkisi altında.
Yazılı-sözlü-görüntülü- artan iletişim ağı, tersine azalan gönül bağı.
Artan hüzünlerimiz, azalan sevinçlerimiz.
Halimiz pür melalimiz kesrette vahdet.
Yüksek teknolojiyi kullanıyoruz fakat, diğer ülkelere göre hızla bağımlısı oluyoruz.
Avrupa ülkeleri arasında en fazla TV (duvardan duvara asılı renkli-sesli-görüntülü-kavisli-3D’li Wi Fi’ li) seyreden, telefonla (en az 6 inç, süper akıllı, süper dokunmatik) en uzun süreli konuşan ülke konumundayız.
Buna paralel spor yapmayı sevmiyor. Spor kültürümüzü de geliştiremiyoruz.
Mevcut durumda ahval budur!
Fakat umudumuzu yitirmiyor, gayretimizi esirgemiyoruz.
Bu bağlamda mücadelemiz için bir takım kavramları öne çıkarmalıyız.
Sorumluluklarımızdan kaçınabiliriz ama kaçınmanın sonuçlarından kaçamayız.
- GEREKLİ-FAYDALI BİLGİ, GERÇEKLER VE ALGILAR ARASINDAKİ AYIRIM
İnsan, bilmediği şeyler hakkında her zaman abartılı (olumlu ya da olumsuz) fikirlere kapılma eğiliminde olur.
"Gerçek" ile "algıladığımız" arasındaki fark!.. bizlere zarar verici hale gelebilir.
Kararlarımızı algıladığımıza göre vermeye başladığımızda, sistematik hataya düşme olasılığımız artar.
ÖRNEK
Aşağıdaki resimde

ALGI: ÇİZGİLER EĞRİ
Aslında GERÇEK: ÇİZGİLER DÜZ VE PARALEL
O HALDE, GELİNİZ HEP BİRLİKTE
ALGILARA DEĞİL
GERÇEK BİLGİLERE ODAKLANALIM
YAZIMIZIN KONUSU OLAN DİYABETLE İLGİLİ
GERÇEK BİLGİLERLE FARKINDALIĞIMIZI ARTIRALIM!..
DİYABETİN BELİRTİLERİ
Kan şekerinin yükseldiğine bağlı olarak değişir.
Bazı insanlar, özellikle diyabet öncesi dönemde veya tip 2 diyabetliler başlangıçta belirti yaşamayabilir.
Tip 1 diyabetin belirtileri hızlı bir şekilde ortaya çıkıp daha ciddi seyredebilir.
Tip 1 ve tip 2 diyabet
- Susuzluk artışı
- Sık idrara çıkma
- Aşırı açlık
- Açıklanamayan kilo kaybı
- İdrarda keton varlığı
- Yorgunluk
- Sinirlilik
- Bulanık görme
- Yavaş iyileşen yaralar
- Dişeti veya cilt enfeksiyonları
İle kendini gösterebilir.
- Tip 1 diabet her yaşta gelişebilmesine rağmen, tipik olarak çocukluk ya da ergenlik döneminde ortaya çıkar.
- Tip 2 diabet en yaygın olan diyabet türüdür, her yaşta gelişebilir, ancak 35 yaş sonrası daha sık görülür.
Nedenleri
Diyabet hastalığını anlamak için önce glikozun normal olarak vücutta nasıl işlendiğini, insülinin etkisini anlamalıyız.
İnsülin nasıl çalışır?
İnsülin, midenin arkasında ve altında bulunan pankreas organından salınan bir hormondur.
- Pankreas ürettiği insülini kan dolaşımına verir.
- Dolaşan insülin şekerin hücrelere girmesini sağlar.
- Kan şekeri seviyeniz düştükçe insülinin salınımı azalır.
Glikozun rolü
Hücreler için enerji kaynağıdır.
yiyecekler ve karaciğer.
- Karaciğer glikozu glikojen olarak depolar ve gereğinde (açlık vb…) üretir.
Tip 1 Diyabetin Nedenleri
Değişik sebeplerle bağışıklık sistemi hücreleri pankreastaki insülin üreten hücrelere saldırarak, onları yok etmeye çalışır. Sonuçta diyabet ortaya çıkar.
Prediyabet ve Tip 2 diyabetin nedenleri
Başlangıçta insülinin etkisine karşı hücrelerde direnç gelişir; bu direnci yenmek için aşırı çalışan pankreas, bir süre sonra (aylar-yıllar) yeterli insülin sağlayamaz hale gelir ve diyabet başlar.
Gestasyonel diyabetin nedenleri
Hamilelik sırasında salınan hormonların etkisiyle hücreler insüline karşı daha dirençli hale gelir. Bu durum bazı gebelerde kan şekerini yükselterek gestasyonel diyabete yol açar.
Risk Faktörleri
Tip 1 diyabet için risk faktörleri
- Aile öyküsü
- Çevresel faktörler: Virüsler, allerjenler, çeşitli kimyasallar vb…
- Zararlı bağışıklık sistemi hücrelerinin varlığı (otoantikor gelişimi) : İlgili otoantikorlar tip 1 diyabet gelişme riskini artırır.
- Diyet faktörleri : Düşük D vitamini tüketimi, inek sütü veya inek sütü formülleri kullanma ile 4 aydan önce tahıllara maruz kalma.
Prediyabet ve tip 2 diyabet için risk faktörleri
- Aşırı kilo
- Hareketsizlik
- Aile öyküsü
- Yaş
- Gestasyonel diyabet
- 4 kilogramdan fazla bebek doğurmak
- Polikistik over sendromu
- Yüksek tansiyon: 140/90 üzerinde kan basıncı
- Anormal kolesterol ve trigliserid seviyeleri
Gestasyonel diyabet için risk faktörleri
- 25 yaşından büyük kadınlar
- Aile veya kişisel geçmişte diyabet
- Aşırı kilo
- Hareketsiz yaşam
Hastalıkla İlgili Komplikasyonlar (Ortaya çıkabilecek istenmeyen durumlar)
- Kısa sürede ortaya çıkanlar
- Düşük kan şekeri (hipoglisemi)
Öğün atlamak ve normalden fazla fiziksel aktivite, insülin salgısını artıran ilaçları alıyor olmak veya insülin kullanmak kan şekerini düşürebilir.
Hipoglisemi anında:
Terleme, çarpıntı, halsizlik, açlık, baş dönmesi, baş ağrısı, bulanık görme, sinirlilik, anlamsız konuşma, uyuşukluk, bayılma ve nöbet gibi belirti ve bulgular oluşabilir.
Hipoglisemi durumunda, meyve suyu veya şeker gibi çabuk emilen karbonhidratlara ulaşabilmelisiniz.
- Yüksek kan şekeri (hiperglisemi).
Aşırı iştah, sık idrara çıkma, artan susama, ağız kuruluğu, bulanık görme, yorgunluk ve mide bulantısı hiperglisemi bulgularıdır.
Hiperglisemi varsa, yemek planınızı ve/veya ilaçlarınızı ayarlamanız gerekir.
- Diyabetin uzun vadeli komplikasyonları
Kademeli olarak gelişir.
- Kan şekeriniz kontrolsüz ise
- kendi kendinize hiç ölçüm yapmıyorsanız
komplikasyon riski o kadar yüksek olur.
Uzun Vadeli Komplikasyonlar
Kalp-damar hastalığı: Koroner kalp hastalığı, kalp krizi, damar tıkanıklığı
Sinir hasarı (nöropati): Ellerde, ayaklarda hissizlik, uyuşma-karıncalanma, yanma ağrı, felç
Sindirimle ilgilisinir hasarları: bulantı, kusma, ishal veya kabızlık
Böbrek hasarı (nefropati): Böbrek yetmezliği, diyaliz
Göz hasarı (retinopati): Görme kaybı
Ayak hasarı: Gangren
Cilt hasarı: Cilt enfeksiyonlarına yatkınlık
İşitme bozukluğu
Alzheimer hastalığı
Erkekler için erektil fonksiyon bozukluğu
- Gebelik diyabeti komplikasyonları
Tedavi edilmemiş veya kontrol edilemeyen kan şekeri seviyeleri gebe ve bebek için sorunlara neden olabilir.
Bebekte;
- Aşırı büyüme
- Düşük kan şekeri
- Daha sonraki yaşamında obezite ve tip 2 diyabet gelişme riski.
- Ölüm riski: Tedavi edilmeyen gestasyonel diyabet, doğumdan önce veya doğumdan kısa bir süre sonra bebeğin ani ölümüyle sonuçlanabilir.
Annedeki komplikasyonlar:
Preeklampsi. Yüksek tansiyon, idrarda aşırı protein, bacaklarda ve ayaklarda şişme.
Sonraki gebelikte gestasyonel diyabet tekrarlama riski.
Tanısal Testler ve Teşhis
Tip 1 diyabet belirtileri genellikle birdenbire ortaya çıkar.
Diğer diyabet tipleri ise yavaş ortaya çıktığından tarama yapılır.
Taranması Önerilenler:
Yaşa bakılmaksızın yukarıda saydığımız risk faktörelerine sahip herkes ile
45 yaşından büyük bireyler taranmalıdır.
Sonuçlar normal olsa dahi her üç yılda bir tekrar edilmelidir.
Tanı Testleri
HbA1C testi. İki-üç aylık ortalama kan şekeri seviyenizi gösterir.
% 6,5 veya daha yüksek bir A1C seviyesi
Rastgele kan şekeri testinde. 200 mg / dL ve üzeri sonuç
Açlık kan şekeri testinde. 126 mg / dL veya daha yüksek ise
diyabetiniz vardır demektir.
Glikoz tolerans testi (Şeker yükleme testi)
İki saat sonraki kan şekeri 200 mg / dL den fazla ise diyabeti işaret eder.
140 ve 199 mg / dL arasında bir değer prediyabeti gösterir.
Gestasyonel Diyabet Testleri
Risk taşıyorsanız gebeliğin 24. ila 28. haftası arasında glikoz yükleme testi ile tarama yapılır
Tedavi
Tedavinin önemli bir parçası
sağlıklı bir diyet ve egzersiz ile hedefe yönelik kilo vermektir.
Diyet olarak meyve, sebze ve kepekli tahıllar, besin ve lif bakımından yüksek, yağ ve kalorileri düşük olan gıdaları artırmak,
Rafine edilmiş karbonhidratlar ve tatlıları azaltmak.
Haftanın en az beş günü günde en az 30 dakika egzersiz-yürüyüş.
İlaçlar
Sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite İle birlikte kan şekerinizin düzenli ölçülüp değerlendirmesi yanında sahip olduğunuz diyabet türüne bağlı olarak,
İnsülin dahil diğer ilaçlar tedavinizde yer alabilir.
Bariatrik Cerrahi
Vücut kütle indeksi 35'in üzerinde olan obez Tip 2 diyabetli bireyler bu tip ameliyatlardan fayda görebilir. Fakat bu prosedürün uzun vadeli riskleri henüz bilinmemektedir.
Alternatif Tedaviler
Önerilen herhangi bir alternatif tedavi yöntemi bulunmamaktadır.
Alternatif tedavi alıyor olmak,
ilaçların kontrolsüz kesilmesi anlamına gelmemelidir.
SONUÇ OLARAK
Nasılki bu günlerde soğuk bir mevsim öncesi tedbirlerimizi alarak zor geçebilecek bir döneme hazırlanıyorsak.
Diyabet içinde şartlar ağırlaşmadan gerekli önlemleri almalı ve sürdürmeli;
tıbbi önerilere dikkat ederek mücadele azmi ve motivasyonunuzu diri tutmalısınız.
Sahip olduğunuz diyabetin tipi ne olursa olsun,
Tedavide aktif rol almak için kendi kendinize bir taahhütte bulunarak,
size gösterilen hedeflere ulaşmaya çalışmalısınız.
Diyabet hakkında elinizden geldiğince herşeyi öğrenme gayretini göstermelisiniz.
Sağlıklı yiyecekler seçerek ideal bir kiloyu hedeflemeli.
Fiziksel aktiviteyi günlük rutininizin bir parçası haline getirmelisiniz.
Diyabetle yaşamak zor ve sinir bozucu olabilir.
Bazen, her şeyi doğru yapmış olsanız bile, kan şekeri seviyeleriniz artabilir.
Ancak, dokturunuz ve diyabet ekibinizin belirlediği yönetim planınıza uyduğunuz takdirde hedef kan şekeri seviyelerine ulaşmanız mümkün olacaktır.
O hedef kan şekerinizin de göstergesi HbA1c tetkikidir.
Eğer bu rakamı 7 civarında tutabilirsek ne mutlu.
Yemediyseniz ya da ölçülü yediyseniz >>> 7
Ölçüyü kaçırıp yediyseniz ve tedavi disiplininden uzaklaştıysanız >>> 7+7 !!! Aman dikkat.
SON SÖZ
Azami düzeni ve öz bakımı kendinizden esirgememenizi diliyor.
‘’Diyabette ayar, hayat sağlar’’ sözüyle yazıya son verirken
Sağlıcakla kalmanızı temenni ediyorum.
Uz. Dr. Mustafa ÇALIŞKAN
ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA HASTALIKLARI UZMANI
DÜZCE ATATÜRK DEVLET HASTANESİ