01-31 MART Kolon Kanseri Farkındalık Ayı
23 Aralık 2021

Türkiye’de 2014 yılında yaşa standardize kanser hızı erkeklerde yüz binde 246,8 kadınlarda ise yüz binde 173,6’dır. Toplamda kanser insidansı ise yüz binde 210,2’dir. Türkiye’de toplam 163.417 kişiye yeni kanser teşhisi konulmuştur. Son 5 yıl verileri değerlendirildiğinde; hem kadınlarda hem de erkeklerde istatistiksel açıdan kanser sıklığında herhangi bir artış ya da azalış olmadığı söylenebilir.

Türkiye kanser insidansı, erkeklerde dünya insidansının üzerinde seyrederken kadınlarda bir miktar daha düşüktür. Avrupa Birliği ülkeleri ve Amerika gibi gelişmişlik düzeyi yüksek olan ülkelere göre kanser açısından hem kadınlarda hem de erkeklerde daha düşük bir hızda olduğu görülmektedir. Ülkemizde görülen ilk 5 kanser türünün dünyadaki ve diğer gelişmiş ülkelerdeki örüntü ile benzerlikler gösterdiği görülmektedir. Erkeklerde trakea, bronş ve akciğer kanseri (52,5/100000 kişide YSH), kadınlarda ise meme kanseri (43,0/100000 kişide YSH) en sık görülen kanser türleridir.

Kolorektal kanserler hem kadınlarda hem de erkeklerde üçüncü sırada yer almaktadır. Erkeklerde yüz binde 22,8 ve kadınlarda ise yüz binde 13,8 sıklığında görülmektedir.

Risk Faktörleri 

Kolorektal kanserin kesin sebebi bilinmemekte olup en bilinen risk faktörleri şunlardır;

  • Aşırı kilolu veya obez olmak
  • Fiziksel olarak aktif olmamak
  • Fazla miktarda işlenmiş gıda veya kırmızı et tüketimi
  • Alkol Kullanımı
  • Sigara
  • İleri yaş
  • Ailede benzer kanser öyküsü bulunması

Bazı Genetik Hastalıklar:

  • Belli genlerdeki değişiklikler kolorektal kanser riskini arttırır. Herediter nonpolipozis kolon kanser (HNPCC) kalıtımsal (genetik) kolorektal kanserin en yaygın tipidir.
  • Familyal adenomatöz polipozis (FAP) kolon ve rektumda kalıtımsal poliplerle karakterize nadir bir durumudur. APC adında özel bir gendeki değişiklikler sonucu olur.
  • Daha önceden kolorektal kanser geçirmiş olmak: Kolorektal kanser öyküsü olan bir kişide tekrar kolorektal kanser gelişebilir.
  • Ülseratif kolit veya Crohn hastalığı: Bağırsakta adı geçen iltihabi hastalığı olanlarda kolorektal kanser riski artmıştır.
  • Kalın bağırsak kanserlerinden korunmada tarama yöntemlerinin yanı sıra riski azaltıcı bazı basamaklar da mevcuttur. Örneğin fiziksel egzersiz, aşırı kilolardan kurtulmak, sigara ve alkol kullanmamak, yüksek lifli, düşük yağ içerikli gıdaları tüketmek bunlardan birkaçıdır.

Belirtiler

Kolorektal kanserlerde en sık görülen belirtiler şunlardır;

  • Bağırsak alışkanlıklarında ishal-kabızlık gibi değişikliklerin meydana gelmesi ve bu değişikliklerin birkaç günden uzun sürmesi
  • Bağırsakta tam boşalmama hissi
  • Dışkıda kan (parlak ya da koyu kırmızı), veya dışkı renginde koyulaşma
  • Karında şişkinlik, kramp tarzında ağrı veya gaz şikayeti
  • Bilinen bir neden olmaksızın kilo kaybı
  • Sürekli yorgunluk

Tanı

Diğer kanserlerde olduğu gibi kolon kanserleri de iyice büyüyene kadar belirti vermezler. Bu nedenle amaç, daha kanserde belirti yokken tümörü ortaya koymak olmalıdır. Belirtiler gelişmeden önce bir kişinin kanser için taranması poliplerin ve kanserin erken tanınmasında yardımcı olur. Poliplerin erkenden tanınıp çıkartılması, kolorektal kanseri önleyebilir. Erken tanı konulduğunda, kolorektal kanserin tedavisi daha etkin olabilir.  Bu nedenle, 50 yaş üstündeki kişiler izlenmeli ve kolorektal kanser için artmış riski olan kişiler daha erken tarama programına alınmalıdır. Taramada ülkemizde “gaytada gizli kan testi” uygulanmakta ve bu testi 50-69 yaş arasındaki herkesin 2 yılda bir yaptırması önerilmektedir.

Tedavi

Kalın bağırsak kanserlerinin tedavisinde cerrahi, radyasyon ve kemoterapi başlıca kullanılan tedavi yöntemleridir. Tedavi, tümörün yerleşim yeri ve evresine göre değişmektedir.